Hacettepe Üniversitesinde özel güvenlik şirketi, Rektörlük ve polis iş birliğiyle öğrenci ve akademisyenlerin fişlendiği yolunda basına yansıyan iddialar son 5-6 yıldır üniversitelerde ve özel olarak Hacettepe Üniversitesi’nde yaşananlar dikkate alındığında ne yazık ki malumun ilanından başka bir şey değildir. Ülkemizde öteden beri üniversiteleri çıbanbaşı olarak gören, üniversitelerde eleştirel düşünceyi ve demokratik talepleri boğmaya çalışan devlet zihniyetinin AKP döneminde daha pervasız bir şekilde iş başında olduğunun kanıtıdır.
Sendikamız üniversitelerde üyelerinin özlük hakları, çalışma koşullarının yanı sıra bunlarla doğrudan ilişkili olarak özgür bilim, demokratik ve toplum yararına üniversite için mücadele vermektedir. Bu nedenle sendikamız üniversitelerdeki anti demokratik ve keyfi yönetim anlayışlarının, üniversiteyi çoğu kez açık polis şiddetine maruz bırakan güvenlikçi politikaların karşısında olmuştur. Bu nedenle iktidar ve üniversite yönetimleri tarafından sürekli hedef tahtasına konulmaktadır. Eğitim-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi bünyesindeki Hacettepe Üniversitesi İşyeri Temsilciliğimize bağlı üyelerimiz geçmişten bugüne üniversitedeki yasakçı uygulamalara karşı çıktığı için defalarca soruşturmaya uğramış, üniversite yönetimi ve kolluk güçlerinin tacizlerine maruz kalmıştır. Ne üniversitedeki demokrasi ve özgürlük arayışının biçimlendirdiği eleştirel düşüncenin ne de hak arama mücadelemizin anti demokratik yöntemler ve baskılarla boğulması mümkündür.
Bir dünya üniversitesi olma iddiasındaki Hacettepe Üniversitesi’nin yönetimi bu vahim iddialar karşısında kamuoyunu bilgilendirmeli, eğer bu iddialar doğruysa söz konusu fişlemeleri ortadan kaldırmalı ve özür dilemelidir. Bu fişlemelerin sorumluları derhal istifa etmeli ve haklarında soruşturma başlatılmalıdır. Aksi takdirde bilime, sanata ve demokrasiye savaş açan diktatör özentilerinin yolundan gidildiği tescil etmiş olacaktır.
Eğitim-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi Yürütme Kurulu