Eğitim Sen Ankara Şubeleri, üniversitelerde 2021-2022 Eğitim Öğretim döneminin başlamasıyla birlikte yaşanan “barınma sorununa” dikkat çekmek için yapılan “BARINAMIYORUZ” eylemlerine yönelik polis şiddetini kınayan ve barınma sorununa çözüm isteyen basın açıklaması yaptı.
29 Eylül 2021 tarihinde Mithatpaşa Caddesi’nde yapılan eylemde Eğitim Sen Ankara 5 No.lu Üniversiteler Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Mutlu Arslan tarafından okunan ortak açıklamanın tamamı şöyle:
Değerli Basın Emekçileri,
Ülkemizin dört bir yanındaki üniversite öğrencileri, yurt kapasitelerinin yetersizliğine ve ev kiralarının pahalılığına dikkat çekmek için günlerdir parklarda, bahçelerde, kampüs kapılarında yatıyorlar.
Bu durumun sorumlusu olan siyasi iktidar, soruna çözüm bulmak yerine, ne yazık ki, öğrencileri suçlamayı, onları hedef göstermeyi tercih ediyor. Sorunlarını dile getirmek için demokratik haklarını kullanan öğrencilere uygulanan polis şiddetini kınıyoruz!
Değerli Arkadaşlar,
İçinden geçtiğimiz dönemde üniversitelilerin yüz yüze kaldığı barınma sorunu, önceki yıllarla karşılaştırılamaz boyutlara ulaşmıştır. Devlet yurtlarının kapasitelerinin yetersizliğinin yanı sıra, özel yurtların pahalılığı ve ev kiralarındaki büyük artış öğrencileri ve ailelerini büyük bir çaresizliğe itmiştir.
Bugün ülkemizde 8 buçuk milyona yakın üniversite öğrencisi varken, bu öğrencilerin barınabileceği yurtların kapasitesi sadece 700 bindir. Bu yetersizlik, üniversite öğrencilerini, çoğunluğunu cemaat ve tarikatların sahip olduğu özel yurtlara ve kötü koşullardaki evlere yönlendirmektedir.
Öğrencilerin barınma sorununu çözmek için yeni yurtlar yaptırmak, mevcut öğrenci yurtlarının koşullarını iyileştirmek için kaynak ayırmayan iktidar, tarikat ve cemaat yurtları söz konusu olduğundaysa kamu kaynaklarını sınırsız biçimde seferber etmektedir.
Değerli Arkadaşlar,
Yaşanan ekonomik kriz, özellikle yoksul ailelerin yaşamlarını her geçen gün daha da zorlaştırmaktır. Son birkaç yılda, kira ve konut fiyatlarındaki yüzde yüze yaklaşan artış, öğrenciler başta olmak üzere krizden etkilenen yoksul kesimlerin kiracı olarak tutunmasını neredeyse imkânsız hale getirmiştir.
Bu durum, ailesinin bulunduğu il dışında okumak zorunda kalan üniversite öğrencilerine büyük bir yaşam zorluğu yaratmaktadır. Barınma ve geçim sıkıntısı kaygıları, özellikle yoksul ailelerin çocuklarının eğitimlerine devam edememesine neden olmaktadır.
Öğrencilerin “Barınamıyoruz!” diyerek parklarda sabahlamasına neden olan şey, bu acı gerçeğe dikkat çekme çabası ve sorunların çözülmesi talebidir. Öğrencilerin parklarda sabahlamasına neden olan şey, eğitim-öğretim hakkına sahip çıkma mücadelesidir.
Değerli Arkadaşlar,
Ülkemizde eğitim öğretim hakkı Anayasal güvence altına alınmış haklardan biridir. Ekonomik olanakları yetersiz öğrencilerin eğitim-öğretim haklarını kullanmasını sağlamak sosyal devlet ilkesi gereği devletin görevi ve sorumluluğudur.
Evrensel insan hakları arasında yer alan barınma ve beslenme haklarının sağlanması da bu görev ve sorumluluğun parçasıdır. Bunun için talep eden tüm öğrencilere uygun koşullarda yurt ve barınma imkanı sağlanmalıdır.
İktidarın ve TOKİ’nin önceliği, Türkiye’de ve Dünya’nın çeşitli ülkelerinde lüks konut yapmak değil, öğrencileri barınma ve yurt sorununa acilen çözüm bulmak olmalıdır.
Eğitim, öğretim ve bilim emekçileri olarak bizler, sorunlarını dile getiren, haklarına sahip çıkan, bunun için parklarda, sokaklarda yatan üniversite öğrencilerinin yanındayız.
Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz!
EĞİTİM SEN ANKARA ŞUBELERİ