KHKlarla on binlerce emekçinin işine son verildiği, on binlercesinin açığa alındığı, gözaltılarla, tutuklamalarla, yargısız infazlarla, dernek, gazete ve dergilerin “mühürlenmesiyle” karakterize olan bir dönemi yaşıyoruz. Bugün artık OHAL sürecinin kendisinin bir darbe olduğu tartışmaya yer olmaksızın açıktır. Sarayın diktasında AKP karşı darbesini örgütleyerek neo-liberal politikaların hayata geçirilmesinde, emek rejiminin buna uygun olarak dönüştürülmesinde, mezhepçi, faşist rejimin inşası için bütün muhalif seslerin susturulmasında OHAL’i fırsata çevirmiştir. Cumhuriyet Gazetesi, Evrensel Kültür, Tiroj ve daha birçok muhalif yayına yönelik saldırıların yanı sıra dün gece itibariyle Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu özel harekatçıların ve çevik kuvvetin silah tehdidi ile saldırıya uğrayarak mühürlenmiştir.
Açıktır ki her türlü haksızlık ve hukuksuzluk karşısında onurlu bir duruş sergileyen avukatlara yönelik bu saldırılar Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin en ufak bir kırıntısından bile söz edilemeyecek, keyfi bir dikta rejimini işaret etmektedir. Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkan her cümle yasa hükmü kazanmaktadır. Erdoğan kurmak istediği “başkanlık” sistemini bütün kurumlarda yaşama geçirmeye çalışmaktadır. Kendi diktası altında gönüllü kulluğu ve kötülüğü örgütlemeye çalışan Saray hakkını arayan her kesimi, haksızlıklara karşı sesini yükselten herkesi kolluğu eliyle itaate zorlamaya çalışmaktadır. Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler susmayacağız, itaat etmeyeceğiz.
Üniversitelerde rektörlük seçimlerinin kaldırılarak YÖK’ün cumhurbaşkanının maşası konumunun tescillenmesi, KHK ile işinden edilen Nuriye Gülmen’in hakkını ararken defalarca gözaltına alınması, ona desteğe giden üyemiz Ozan Demirel’in gözaltına alınması, haksız ve keyfi açığa alma ve ihraçlara karşı basın açıklaması yapmak isteyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyelerine ve yöneticilerine yöneltilen saldırılar..Bunların hiçbiri sesimizi boğamayacak.
Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler hakikati yüksek sesle söylemeye kararlıkla devam edeceğiz. AKP’nin gerici, faşist uygulamalarına, bu uygulamaların çocuklar üzerinde yarattığı tahribata, tacize, tecavüze karşı mücadele eden, çocukların hak sahibi, eşit, özgür, onurlu birer birey olarak, barış içerisinde, iyi, mutlu bir yaşam sürmesi için çalışan Gündem Çocuk’un faaliyetlerinin durdurulması ile Ensar zihniyetinin bu ülkeyi teslim alabileceğini düşünenlere karşı durmaya devam edeceğiz. Laik ve bilimsel bir eğitim için, özgür, demokratik ve seküler bir yaşamın kurulması için mücadelemize devam edeceğiz.
Avukat dostlarımızın, Gündem Çocuk’un, kapatılan, sesi bastırılmak istenen gazete ve dergilerin, direnen emekçilerin müdacelesini selamlıyoruz.
Mücadeleniz mücadelemizdir!
Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi