9 Ekim 2014 Perşembe günü, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’ne, Rektör Erkan İbiş’in imzalı izni ile giren polis çok sayıda öğrencinin yanı sıra o esnada okulda olup öğrencilerini korumaya çalışan akademisyenleri darp ederek gözaltına aldı. Biri Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi yöneticisi olan beş üyemiz ve öğrencilerimizin tamamı, sendikamızın, milletvekillerinin ve kampüs çalışanlarının yoğun destek ve dayanışmasının da etkisiyle aynı gün gece saatlerinde serbest bırakıldı.
Fakat bu yaşanan, öyle basitçe geçiştirilemeyecek, büyük bir skandaldır! Rektörün yazılı izniyle okula giren polis, meşhur videoda görüldüğü gibi “Yaşasın IŞİD” diye bağırarak kafa kesenleri yücelten polistir, günlerdir sokaklarda insanları tarayan, Ethem’i başından vuran, Berkin’i hep on beş yaşında bırakan polistir. Mesele aşikârdır: Erkan İbiş’in, bu polisi okula daveti, neticede “yönettiği” üniversitenin çalışanı olan akademisyenlere şiddet uygulatması ve öğretim elemanlarını gözaltına aldırtması anlamına gelmektedir!
Bir rektör düşünün, “yöneticisi” olduğu üniversitenin fakültelerinin çalışanlarını ve öğrencilerini hedef gösteriyor; can güvenliklerini sağlayamadığı gibi tehlikeye atıyor. Bir rektör düşünün, “yöneticisi” olduğu kurumda öğretim elemanları sürüklenerek gözaltına alınıyor, bu olayla ilgili olarak kendisiyle görüşmeye gelen akademisyenlerin görüşme taleplerini reddediyor, olayın üzerinden günler geçmesine rağmen durumla ilgili resmi bir açıklama dahi yapmadığı gibi bir de sosyal medyada kendisini suçlayanlara tehditler savuruyor.
Erkan İbiş, bütün bu yaptıklarının ardından hiçbir şey olmamış gibi makamında rahat rahat oturmaya devam edecek mi?
Çalışanlarının ve öğrencilerinin yüzüne rahatça bakabilecek mi?
9 Ekim 2014 günü Ankara Üniversitesi’nde yaşanan polis terörü Türkiye üniversite tarihinde bir utançtır! Hükümetin bir kuklası olduğunu göstererek bu felakete yol açan Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmelidir: İSTİFA ETMELİDİR!
Kampüsün gaz içinde bırakılmasından sorumlu olan, içeride polisin terör estirmesine yol açan, üniversitenin kurumsal kimliğini ayaklar altına alan Valisi’nden Emniyet Müdürü’ne tüm yöneticiler ile birlikte üyelerimiz ve öğrencilerimizi hukuka aykırı şekilde ters kelepçeleyerek gözaltına alan bütün polisler hesap vermelidir! Üniversitelere bu şekilde pervasız polis saldırıları tertiplenmesi de yaygınlaşmasına izin vereceğimiz türden vakalar değildir. Toplantı, gösteri, örgütlenme ve her türlü demokratik hakkın ve ifade özgürlüğünün savunucusu olan sendikamız, üyeleri ile birlikte, üniversitelerin baskının kol gezdiği bir yer haline gelmesine göz yummayacak, ayrıca bütün sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaktır!
AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan’ın ülke içinde izlediği politika, emekçilerin ve halkların çıkarını savunan her türlü sesin bastırılmaya, örgütlenmenin kırılmaya, odaklaşmanın dağıtılmaya çalışılması üzerine kuruludur. Dışarıda ise Orta Doğu’nun bir kan deryasında boğulmasına yol açacak ürkütücü ve son derecede riskli bir politika uzun zamandır hâkim durumdadır.
Yalnızca üniversitelerde polis şiddetine değil bütün bu gidişata son vermek için, başta üniversite çalışanları olmak üzere ülkenin tüm emekçilerini, tüm demokratik kamuoyunu, durdukları isyanlar ile umudun adresi olan halklarımızı ve gençliği, geleceğimizi topyekûn kendi ellerimize almak adına mücadele etmeye davet ediyoruz!
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi