ODTÜ Bileşenleri: “Üniversitenin Böylesine, Atanmışların Cümlesine İtirazımız Var!”

ODTÜ Rektörlüğü tarafından keyfi biçimde görevlerinden uzaklaştırılan üyelerimiz Sibel Bekiroğlu ve Mehmet Mutlu’nun durumlarını görüşmek için randevu talep ettiğimiz ODTÜ Rektörlüğü 2 hafta bekledikten sonra talebimizi reddettiğini iletti.

Eğitim Sen ODTÜ İşyeri Temsilciliği, Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği, ODTÜ Mezunları Derneği ve ODTÜ Öğrencileri olarak ODTÜ Rektörlüğünün umursamazlığını protesto etmek, arkadaşlarımızla dayanışmak için 4 Temmuz 2022 tarihinde ODTÜ Rektörlüğü önünde ortak açıklaması gerçekleştirdik.

Ortak basın açıklamasını ODTÜ Öğretim Görevlisi Bakış Kutlu Kurtuluş okudu. Daha sonra ODTÜ Mezunarı Derneği Başkanı Baki Arslan söz alarak mezunlar derneğinin dayanışma duygularını iletti. Eylemde son olarak Boğaziçi Üniversitesi Öğrencilerinin dayanışma mesajı okundu.

Basın açıklamasının ardından Sibel Bekiroğlu ve Mehmet Mutlu ile dayanışmak için ODTÜ Rektörlüğü önünde gerçekleştirilen açık dersler kapsamında Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul ile “Üniversite Düşü” üzerine açık ders gerçekleştirildi.

Ortak basın açıklaması şöyle:

ÜNİVERSİTENİN BÖYLESİNE, ATANMIŞLARIN CÜMLESİNE İTİRAZIMIZ VAR!

Bizler ODTÜlü eğitim ve bilim emekçileri, öğrenciler ve mezunlar olarak üniversitemizde devam eden keyfi uygulamalara karşı bir kez daha Rektörlük önünde buluşmak durumunda kaldık. Oysa bizler konferans salonlarında, panellerde toplum yararına bilim için bir araya gelmeyi, zamanımızı ve emeğimizi bilimsel ve akademik çalışmalar için, mesleki gelişmeler için birleştirmeyi tercih ederdik. Mücadelemizi, ODTÜ’nün tarihsel kazanımlarını, ilke ve değerlerini toplumun her kesimine yaymak için örgütlemeyi tercih ederdik.

Ne yazık ki atanmış ODTÜ yönetiminin, görevi devraldıkları ilk günden itibaren üniversitenin evrensel ilkeleri ve ODTÜ’nün tarihsel birikimiyle bağdaşmayan çok sayıda hukuk dışı kararı, keyfi uygulamaları Rektörlük yolunu sayısız kez arşınlamamıza sebep oldu. Bundan erinmiyoruz. Fakat yıllardır temel hak ve özgürlükler konusunda örnek teşkil eden kampüsümüzün, yönetim eliyle nefes alınamayacak bir alan haline getirildiğini görmek bizleri derinden üzmekte, öfkelendirmektedir. Bu kazanımlar, ODTÜlülerin çabasıyla, mücadelesi ile edinilmiştir. Herhangi bir kişinin, bir yönetimin keyfi uygulamalarına teslim edilemez. Teslim etmeyeceğiz.

Bizler ODTÜlü eğitim ve bilim emekçileri, öğrenciler ve mezunlar olarak, ODTÜ yönetiminin kararları ve uygulamaları ile

  • Katılımcı ve demokratik kültürün tahrip edilmesine
  • Temel hak ve özgürlüklerin hukuk tanımaz yöntemlerle ihlaline
  • Baskıcı ve otoriter uygulamalarla kampüsteki tüm paydaşların seslerinin ve nefeslerinin kesilmeye çalışılmasına
  • Anayasal hakların doğrudan polis marifetiyle ya da provokasyon girişimleri ile çiğnenmesine
  • İletişim kanallarının yönetim lehine tek taraflı olarak açık bırakılmasına, muhalif herhangi bir sesin marjinalleştirilmeye çalışılmasına, üniversitelerin ticarethaneye dönüştürülmesine, öğrenci ve emekçilerin müşteri olarak görülmesine
    itiraz ediyoruz!

Bizler sağ duyulu hareket etmeye çalıştıkça, ne yazık ki keyfi uygulamalar rutinleştirilmeye başlanmıştır. Baskıcı ve otoriter uygulamalar kampüste gündelik yaşamın bir parçası haline getirilmiştir. Bunların son örneği, ODTÜ öğretim elemanları Sibel Bekiroğlu ve Mehmet Mutlu, asılsız ve mesnetsiz iddiaları esas alan bir kararla açığa alınması; Yonca Özdemir ve Serhat Selışık’ın nesnel değerlendirmelerle açıkça çelişen “performans” bahaneli gerekçelerle feshedilmesi olmuştur. Bunlar kampüsümüzde gerçekleşen özgün örnekler olduğu kadar, bugüne dek gelen sürecin bir parçası ve sonuçlarıdır. Bizler bu keyfiyete dur demediğimiz sürece, her gün yeni bir hak ihlali ile karşılaşacağımızı biliyoruz.
Bizler, ODTÜ çalışanları, öğrencileri ve mezunları olarak yaşananlara, hep birlikte ve yüksek sesle itiraz ediyoruz!

Otoriterliğin akademideki atanmış rektörlerinin beyhude çabalarına rağmen haklarımızı ve özgürlüklerimizi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Yonca Özdemir, Sibel Bekiroğlu, Serhat Selışık ve Mehmet Mutlu ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevlerinden alınan hocalarımızın görevlerine ivedilikle iadesini, maddi ve manevi kayıplarının tazmin ve telafi edilmesini, güvenceli çalışma koşullarının garanti altına alınmasını talep ediyoruz.

Taleplerimiz gerçekleşene kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Başta üniversitemiz kamuoyu olmak üzere, tüm yurttaşları haklı mücadelemize destek olmaya, sesimize ses katmaya davet ediyoruz.

EĞİTİM SEN ODTÜ İŞYERİ TEMSİLCİLİĞİ

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

ORTA DOĞU ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ

ODTÜ ÖĞRENCİLERİ