Eğitim Sen Ankara Şubeleri: “Aşı Nerede?”

COVID-19 salgını toplumsal yaşamı ve toplumsal kurumları pek çok alanda derinden etkiledi. İlişkide oldukları kişilerle birlikte neredeyse tüm nüfus ile temas halinde olan okullar ve üniversitelerin bileşenleri yani öğrenciler, eğitim emekçileri ve veliler salgın nedeniyle yapılan kısıtlamalardan çok büyük ölçüde etkilendiler. Bir yıla yakın bir zamandır okullar ve üniversiteler yüz yüze eğitime kapatıldı ve uzaktan eğitim süreci başladı.

Uzaktan eğitim sürecinde eğitimde var olan eşitsizlik durumu daha da derinleşti. Salgınla birlikte yaşanmakta olan krizin derinleşmesi ise emekçi ve yoksul halkın çocuklarının eğitimden kopmasına neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre üç milyon, Eğitim Sen’ e göre altı milyon öğrenci eğitime ulaşamaz hale geldi. Bu durumu her fırsatta kamuoyu ile paylaşmamıza rağmen bir yıldır MEB verilerine göre sadece beş yüz bin öğrenciye tablet dağıtılabildi. Yine MEB verilerini dikkate alsak bile iki buçuk milyon öğrenci bir yıldır eğitime ulaşamamaktadır. Bu koşullarda bile özel okulda okuyan on binlerce öğrenciye beş bin liraya yakın destek sağlanmaktadır. MEB yurt dışındaki okullar için Maarif Vakfı’ na 1.2 milyar TL para ayırmıştır. Yoksul halkın çocukları eğitime ulaşamazken özel okul ve Maarif Vakfı’ na ayrılan paralar bakanlığın tercihlerinin yoksul halktan yana olmadığını ortaya koymaktadır.

Salgın koşullarında yaşanan sorunlara hiçbir çözüm üretemeyen Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi kurumları ve köy okullarını yüz yüze eğitime açtı. 1 Mart 2021’ de anasınıflarının, ilkokulların ve 8. sınıflar ile 12. sınıfların yüz yüze eğitime açılacağını açıkladı. Yüksek öğretimde uygulamalı bölümlerin de yüz yüze eğitime açılacağı düşünüldüğünde etkileyeceği ekonomik ve sosyal alanlarla birlikte büyük bir nüfus hareketliliğine yol açacağı açıktır.

COVİD-  19 salgını ile mücadelede toplum sağlığı için kitlesel ve hızlı bir aşılamanın önemini tüm bilim insanları ifade etmektedir. Ne var ki gerek yeterli aşı temini ve gerekse aşılamada istenilen hıza erişilememesi toplum sağlığı açısından kaygıların artmasına yol açmaktadır. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk bir köy okulunda aşı olduğunu gösteren fotoğrafı paylaşarak öğretmenlere aşı başladı haberini yayınladı. Sayın Bakan ne yazık ki algı yönetimi yapıyor. Açılmış ve 1 Mart itibariyle açılacak okullar düşünüldüğünde yüz binlerce eğitim emekçisinin aşılanması gerekir. Eğitim emekçilerinin aşılanması bugün başlamış olsa bile 2 doz aşının yapılabilmesi aylar alacaktır.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak salgın başladığından bu yana eğitimde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştık. Aşı bulunduktan sonra da eğitim emekçilerinin bir an önce aşılanarak yüz yüze eğitime geçilmesini her fırsatta ifade ettik. Salgında görüldü ki öğretmen ve okul ortamı olmadan eğitim ve öğretimden istenilen verim alınamıyor. Bu nedenlerle yüz yüze eğitime başlayabilmek için;

  • MEB ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde çalışan tüm eğitim ve bilim emekçileri aşılanmalıdır.
  • Yüz yüze eğitim ve öğretime geçilmeden meslek yüksek okulu ve üniversite öğrencileri aşı programına alınmalıdır.
  • Üniversiteler de dahil olmak üzere eğitim kurumlarının tamamında görev yapan taşeron işçiler, servis, kantin, yemekhane vb alanlarda çalışanlar aşı programına dahil edilmelidir.
  • Tüm okullara hijyen malzemesi, maske ve yeterli temizlik görevlisi sağlanmalıdır.

Eğitim ve öğretim gibi önemli bir hizmet alanına dair alınacak kararlarda eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin karar süreçlerine katılması ve gerçekçi politikalar üretilmesi hayati önemdedir.

Eğitim Sen olarak eğitim bileşenleriyle oluşturduğumuz eğitim izleme kurullarıyla süreci yakından takip ederek yaşananları kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Eğitimde demokratik, laik, bilimsel, kamusal, anadilde eğitim mücadelemizi sürdürdük, sürdüreceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

EĞİTİM SEN ANKARA ŞUBELERİ